Dünya olarak oldukça zor günlerden geçiyoruz. Korona Virüs, tüm insanlığı belkide tarihte hiç olmadığı kadar zor bir dönemden geçmeye zorluyor. Standart çalışma hayatının durması, ekonomik belirsizlikler ve salgın hastalık korkusu hepimizi psikolojik ve maddi olarak test ediyor. Yine de toplumsal dayanışmanın güzel örneklerini görüyoruz ve oldukça umut vaat eden gelişmeler de yaşanıyor. Hastaların tedavisi, ilaç ve aşı geliştirme noktasında ülkemizde ve dünyada ciddi ilerlemeler kaydedilmiş durumda. Toplum ve insanlık olarak evde kalarak, mecbur kalmadıkça sosyal hayata karışmayarak başta sağlık emekçileri olmak üzere vazife gören kamu kademelerine elimizden gelen bütün yardımı yapıyor olmamız, zorlu günlerin atlatılmasında belki de en önemli silahımız. Bir şekilde günlük hayatla temas kurmak zorunda olanlarımız için ise maske, eldiven ve el dezenfektanları ihmal edilmemesi gereken ekipmanlarımız oldu desek hiç abartmış olmayız. Korona günlerinde el dezenfektanları asla ihmal edilmemeli. Çünkü doku olarak hijyene tehdit oluşturan mikroorganizmaların en çok tutunduğu yer ellerimiz.
Salgın Günlerinde El Dezenfektanları
Aslında mevcut bir salgın hastalık yoksa kuvvetli anti viral ve anti bakteriyal dezenfektanlar kullanmak yetkili kurulum ve kişiler tarafından tavsiye edilmemekte. Çünkü bu tarz ürünler vücudumu kuvvetlendiren, bağışıklık sistemimizi aktif tutun zararsız organizmaları da yok etmektedir. Ancak korona gibi kontrol edilmesi güç bir düşman karşısında bazı ekstrem önlemlere başvurmamazı gerekmektedir. Bunların başında da yazımızın başlığında belirttiğimiz gibi “el dezenfektanları” gelmektedir. Çünkü eldiven bile kullansak sıradan bir alışverişe çıktığımızda ellerimiz para, kart, pos cihazı, poşet, ürün ambalajı gibi belirsiz pek çok nesne ile temas etmekte. Tüm bu temaslar risk katsayımızı artırmaktadır.
Kanserojen Ürünlere Dikkat
Dermokozmetik ürünler çok dikkatli olunması gereken ürünler arasında yer almaktadır. Kansorejen bir yemek yememeye nasıl dikkat ediyorsak hijyen ve kozmetik ürünlerinde de aynı hassasiyete sahip olmamız gerekir. Bir şeyi cildimize sürmekle yemek arasında sağlımız açısından hiçbir fark yoktur.
Bu noktada çok hassa olmalıyız. Lisansı hakkında şüphe duyduğumuz, insan sağlığını tehdit eden bileşimleri barındıran ürünlerden mutlaka uzak durmalıyız.
Korona virüs günleri pek çok konuda duyarlılığımızı artırdı. Hassasiyetimizin arttığı konulardan biri de mutlaka dermokozmetik konusu olmalı.
